14. Vakit Yok
Ayben
Yalanla döner bu devran, yürür dolanla kervan
Her güzel şey amansızca yalana teslim olur zamanla
Kör görür ve topal yürür, it ürürken bel bükülür
Elinden tuttuğun o karga bir gün seni de öldürür
Doyumsuz insanoğlu, ademoğlu uyumsuz
Dünyaya altı milyar küsur dolduk, her tarafta kan yorumsuz
Olsa katliam bir kurtuluş çiçek açardı toprak
Tek çekimde olsa temiz soluğa hasretiz bir bak
Yok ettiğin zaman mekan, yolum uzun hayat kısa
Sonsuz kusur ölüm hayat
Baki kalan bilgi sanat ve kalp sakat
O dil kurak beyin bunak insan kınar
Kırarsak insan ağlar, aldatılmak kolay olabilir
Kavga terör savaş, gözün gördüğünde verir error
Yandı cihan göz görürse gönül artık katlanır
Sözün özünün aynasıysa kemik lazım her dile
Dil yarasına merhem olsa sürüp geçse nafile.
Nakarat
Vakit yok zaman yok kaç
Vakit yok zaman yok kaç
Ayben
Gün gülistan olsa eğer pembe doğar güneş
Garpa yaklaşır ve durmaz harbe harbi giriş var
Uyandığın gün aynı gün değil dünümüz dün değil ki
Önüne koyduğun külahta kalır yalanlar sebil
Ve şimdi keyfe keder düşer kötek zamansız değil
Elinde kalan kar değil hayat bizim senin değil
Eğildi baş büküldü bilekler memnuniyetsizdi diller hep
Hep aynı teraneler, çizgi filme döndüler
Yazan çizer elin değerse değiştirme sil, yeter
Gelen gider be çare yok bir avuç toprak at
Beter beterden üstünmüş meğer ve farklı rengi yok kefenle gömülecez sonunda
Cebi de yok ki boşa bu nağmeler
Eserse rüzgar ağla anca ölüm çenemi bağlar ayrı kalır yerle dağlar
Anca düşman ağlar ağlatır
Kanımda kaynayan cesaret ölüme yaklaşınca sorgusuz sualsiz ağlaşır
Düşmanla dostum kaynaşır
Nakarat
Vakit yok zaman yok kaç
Vakit yok zaman yok kaç *3