CeZaYbEn
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

CeZaYbEn

....
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Ceza (Yerleşke)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Fulya
Administratör
Administratör
Fulya


Mesaj Sayısı : 282
Kayıt tarihi : 02/08/09
Yaş : 31
Nerden : İstanbul

Ceza (Yerleşke) Empty
MesajKonu: Ceza (Yerleşke)   Ceza (Yerleşke) Icon_minitimePaz Ağus. 02, 2009 11:01 pm

Ceza (Yerleşke) Ceza3

Hiphop Anadolu'da binlerce yıl önce Kalenderi dervişlerle şamanlar arasında def eşliğinde yapılan atışmalara benziyor!"

"Öğretmenlerime bir türlü ısınamadım"

Berlin'in ünlü hiphop sanatçısı Killa Hakan ile "Bomba Plak" adlı bir düet albümü çıkaran Ceza ile konuştuk. Ceza bize kendisini, yeni albümünü, rap dünyasında yaşanan atışma ve çatışmalar açısından Amerika ile Türkiye arasındaki farklılıkları anlattı. Röportajımızda tribünler için yeni yaptığı parçayı ve Anadolu'daki binlerce yıllık hiphop kültürü ile ilgili bilgilerini paylaştı.

Ceza kelimesi Arapça'da "yaptığının karşılığını görmek" anlamına geliyor. Örneğin "Hiçbir iyilik cezasız kalmaz" cümlesi doğru bir ifade. Siz Ceza ismini hangi manada düşündünüz?

Bir kötülük karşısında cezalandırmak, bir suç karşılığında verilen ceza anlamında kullandım bu adı. Bir tavır olarak... 1995-1996 yıllarında, yani bundan 13 sene önce. O dönemde daha derin düşünseydim daha farklı bir isim de koyabilirdim. Ama artık insanların aklında Ceza ismiyle kaldım.

Rap müziği bir karşı çıkış ifadesi olarak biliyoruz. Nasıl doğmuş bu müzik?

Rap, hiphop ilk önce eğlence amaçlı doğmuş. Amerika'da kendilerini birbirlerine çok farklı şekilde ispatlamaya çalışan kişiler var. Kavgalarla, çetelerle ve benzeri sert davranış metotlarıyla... Hiphop kültüründe ise kavga etmek, öldürmek yerine müzik var, dans var. Amerika'da pek çok grup çete kavgalarıyla arkadaşlarını kaybetti. Hiphop kültürünün doğması bunun sonucudur. 80'li yılların sonu, 90'ların başında birkaç grup sayesinde hiphop politik tavrını aldı. Azınlıklar, zenciler, Latinler, Afgan kökenli insanlar, sokaklarda yaşayanlar bu kültürün içerisindeydi. Bunlar sokak kültürünü dışarıya vurdular ve bu şekilde kendilerini ifade ettiler. 90'larda özellikle Afro- Amerikalılar daha politik söylemlerle bu müziği gün yüzüne çıkarttılar. Beyazların 1700'lü, 1800'lü yıllarda siyahlara karşı yaptıkları ırkçılığı gündeme getirdiler. Politik, sosyal problemleri, yaşadıklarını dile getirdiler. Bu akım dünyaya yayıldı. Ben de gördüğüm yanlışları dile getirmeye çalışıyorum. Duygularımı, hislerimi insanlarla paylaşıyorum. Bu hislerim ortak bir tepki haline geliyor. Yaptığım işlerde insanlar kendinden bir şeyler buluyor.

"Çok kolay ağlayabiliyorum"

Burcunuzu öğrenebilir miyiz?

Oğlak burcuyum. Burcumun özelliklerini taşıyorum. Bununla birlikte duygusal bir insanım. Yaptığım işi insanlar sanat olarak görür ya da görmez. İnsanlar eğer yaptığınız işten etkileniyorlarsa, ağlayabiliyorlarsa, heyecanlanıyorlarsa duygusal bir iş yapıyorsunuz demektir. Bu da sanat oluyor tabi ki. Duygusal değilseniz yaptığınız işlerin de bana göre bir anlamı olmuyor. Bu her sanat için geçerli. Yıllarca eğitim alsanız bile eğer içinizde o duygu yoksa, yaptığınız işi hissederek yapmıyorsanız, bence hiçbir alanda sonuç alamazsınız. Ben çok kolay sinirlenebiliyorum, ağlayabiliyorum. Çevremden çok etkileniyorum. Bunları da bestelerimde yorumlamaya çalışıyorum.

Türkiye'de hiphop müziğin yaygınlaşmasında çok önemli bir rolünüz var. Ayrıca Burcu Güneş, Candan Erçetin, Sezen aksu gibi farklı müzik tarzı olan önemli sanatçılarla düet yaptınız. Bir anlamda yaptığınız müziği farklı kesimlerin benimsediğini görüyoruz. Bunu neye bağlıyorsunuz?

2004 yılına kadar bu konudaki düşüncelerimde çok katıydım aslında. Gelen teklifleri reddediyordum. Belli bir yere gelene kadar da düet yapmadım. İnsanlara müziğimizin daha farklı metotlarla ulaşması gerektiğini sonraları anladım. Sezen Aksu dışındaki tüm teklifler bana dışardan geldi. Sezen Aksu ile düet yapma fikrini kendisinden ben rica ettim. Sağ olsun benim bu isteğimi kırmadı, kabul etti. Candan Erçetin ilet Türkiye turuna çıktım. İlgi çok büyüktü gerçekten de. İnsanlar düetimizi ayakta alkışladı. Gençler hiphopu hayatlarında ilk defa gerçekten tanıdıklarını söylediler. Bu şekilde geri dönüşler almak beni gerçekten de çok mutlu etmişti. Düet yaptığım tüm sanatçılar kendi alanlarında çok kaliteli insanlar. Ben de çizgimden kopmadan kendi tarzımı ortaya koydum. İki farklı tarz harmanlanınca ortaya çıkan eser de çok güzel olabiliyor. Ben sadece Türkiye'de değil yurtdışında da 60'a yakın albümde yer aldım. Farklı kültürleri bile kaynaştrıcı bir rol üstlenmiş
oluyorsunuz böylece.

"Atışmalar Amerika'da maddi, Türkiye'de manevi"

Dünyada ve ülkemizde rap müzikle, hiphopla ilgilenen birçok isim var. Bu alanda öne çıkabilmek, başarılı olmak için dikkat edilmesi gereken konular neler? Yapılan çalışmalarla ilgili eleştirdiğiniz konular neler?

Özellikle Türkiye'de rap müzik ile ilgilenen gençlere söylemek istediklerim var. Gençlerimizin okumaları gerekiyor. Bilinçsizce bir yaklaşım var. Gençler gördüklerini taklit eder hale gelmiş. Bu da beni üzüyor. Kendileri gibi olsunlar ancak rap kültürünü de doğru analiz etsinler. Sadece bizim albümlerimizi dinlemekle iş bitmiyor. Dinledikleri müziğin tarihini araştırmaları gerek. Bu kültürün barışı ve özğürlüğü anlattığını bilmeleri gerekiyor. Hiphop dünyasında çatışmalar da çok var. Türkiye Amerika'daki gibi milyonların döndüğü bir çatışmanın içinde değil. Bizde hiphop dünyasında sadece duygusallıktan dolayı bazı atışmalar oluyor. Biraz rekabetten, hırstan dolayı olan şeyler... Amerika'da maddiyat Türkiye'de ise maneviyat için yapılıyor bu kavgalar. Gençler imkanları dahilinde sürekli bir şeyler üretmeye çalışsınlar. Ben çok zor zamanlardan sonra Ceza'yı başarılı bir şekilde Türkiye'ye anlatabildiğime inanıyorum. Okullarını bırakmasınlar kesinlikle. Sonuna kadar okusunlar. Çünkü Türkiye'nin aydınlık bir geleceğe ihtiyacı var. İyi bir dinleyici de olmaları gerek. Sadece müzik dinlemek değil, karşıdaki insanı doğru anlamaktan da bahsediyorum. Eğer müzikle ilgilenen arkadaşlarımız varsa, nota ya da ritim dersleri alsınlar. Herkes yaptığı işi önce ciddiyete almalıdır. Ben 20'ye yakın film ve tiyatro müziği de yaptım. Araştırmak, gözlemlemek ve fikir üretmek bu devirde gerçekten de
çok önemli.

Yeni albümünüz 29 Aralık'ta piyasaya çıktı. Albümünüzle ilgili neler söylemek istersiniz?

Killa Hakan ile düetten oluşan 17 parçalık "Bomba Plak"ı çıkarttım. Killa Hakan Berlin'de yaşıyor. Almanya'da rap yapan ve çok tanınan bir kişi kendisi. İki gücü "Bomba Plak"ta birleştirdik. Tamamen Türkçe bir albüm. Parçalarımıza eşlik eden Melez adından bir bayan var, Gekko var, Ayaz Kaplı diye bir sanatçı var. Bu albümde sokakların dilini yansıtmaya çalıştık. Bundan bir sene önce davet üzerine Berlin'e gitmiştim. Killa Hakan ile çalışmalar yapmıştık ve bunları hızlandırdık. Böylesi bir projenin olışmasına karar verdik. Ben İstanbul Üsküdar sokaklarının insanıyım. Yine dolmuşa binerim, vapura binerim. Hayat anlayışım hiç değişmedi. Albümü her insanın anlayabileceği bir şekilde yorumladık. Bazı parçalarda politik söylemler var. Bazı parçalarda Killa Hakan'ın Avrupa hükümeti ile yaşadığı sorunlar var. Genel olarak dünyada yaşanan sıkıntılara, sorunlara bir bakış açımız var.

Futbol terörüne karşı Ceza

Yeni albümünüzde futbol taraftarlarını bütünleştirici bir parçanız var. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?

O parça tribünlerdeki şiddete karşı yapılmış bir çalışmanın ürünüydü. O parça albümümüzde özellikle yok. Çünkü ayrı bir proje olarak çok yakında herkes duyacak. Sosyal bir proje içinde değerlendirmenin daha uygun olduğunu düşündüm. Taraftarlar sevdikleri takım için o anda canını verebiliyor. En azından gençleri uyarmak istedik. O parçada da futbol terörüne karşı hepimizin kardeş olduğunu vurguladım. Saha içinde ve dışında olan tüm detayları genel hatlarıyla esprili bir şekilde vermeye çalıştım.

Yurtdışında ne gibi çalışmalarınız oldu? Bu çalışmalara yabancıların ilgisi nasıl?

İlk yurtdışı teklifi bana 2002 yılında İsveç'ten gelmişti. İlk adımım o şekilde olmuştu. Hayatımda ilk defa uçağa binmiştim. Oranın yerel gruplarıyla tanışmıştım. Ortak işler yapmıştık, hatta İsveç radyolarında en çok tercih edilen parça olmuştu. Daha sonra Avrupa'nın 20'ye yakın ülkesinde konser turlarına çıktım. İspanya'da Barcelona'da bir konser vermiştim. Hiç Türk dinleyici yoktu. Dilimi bile bilmeyen insanlar benim parçalarımı söylüyorlardı. İnsanlar kendilerinden geçiyorlardı. Bu da beni çok duygulandırmıştı. Son olarak da Amerika'da Dj Funky C ile birlikte Newyork'ta bir konser verdim.

2009'da Ceza'yı başka hangi çalışma ve projelerde göreceğiz? Üniversite öğrencilerine yönelik bir projeniz var mı?

Sosyal sorumluluk projelerinde olmayı isterim. Bu tip tekliflere her zaman açığım. Ben çok fazla sosyal sorumluluk projesinde yer aldım. Verem, kanser ile ilgili, Afrika'daki çocuklarla ilgili, Filipinlerdeki tsunamizedeler yararına pek çok konser verdim. Türkiye'deki depremle ilgili olarak da konserlerle Türk halkının yaralarının sarılması için elimden ne geliyorsa yapmaya çalıştım. Bunların dışında okuma-yazma ile ilgili projelerde, sokak çocukları ile ilgili olan projelerde yer aldım. Almaya da devam edeceğim. Karanlığa karşı bir ateş de ben yakabiliyorsam, bundan daha mutlu ne olabilir ki?

"Hiphop Anadolu atışmalarına benziyor"

Yaptığınız müziği, bizim Anadolu'da atışma olarak bildiğimiz türe benzetebilir miyiz?

Evet aynen doğru. Zaten binlerce yıl önce Anadolu'da Kalenderi dervişlerle bazı şamanların birbirleriyle atışmaları vardı. O zamanlar daha Anadolu'ya telli çalgılar bile girmemişti. Def gibi vurmalı çalgılarla toplumsal eleştirilerini dile getiriyorlardı. Bunlar yazılı olmadığı için kayıtlara çok iyi geçememiş detaylardır. Sözlü olarak günümüze gelebilmişler.

Ceza'ya göre eğitimin amacı ne olmalı?

Ceza: Malesef eğitim sisteminin iyi olmadığını düşünüyorum. Hocalarımıza gerçekten de çok fazla iş düştüğünü söylemek isterim. Eğitimi öğrencilere sevdirebilmeyi herhakde eğitimin ilk adımı olarak görebiliriz. Ben lise mezunuyum. Elektrik teknisyeniyim. Büyük zorluklarla okudum açıkcası. Bir türlü öğretmenlerime ısınamadım. Disiplin adı altında okulda çok dayak yedik, azarlandık, kafamıza cetvelle vuran öğretmenler bizleri kendilerinden de derslerden de ne yazık ki soğuttular. Bugün Türkiye'de eğitim dendiği zaman hemen televizyonlarda İstanbul, İzmir, Ankara'daki kolejlerde okuyan öğrenciler gösterilir. Anadolu'da halen okula gönderilmeyen kız çocukları var. Okulları kilometrelerce uzakta olan kardeşlerimiz var. Türkiye'nin eğitim konusunda sorunu çok çok fazla. Yeni nesil öğretmenlerine çok iş düşüyor. Öğrencileri gerçekten de kucaklamalılar, kendilerini ve dersi sevdirirlerse hiç kuşkusuz Türkiye'de başarılı bir gençlik filizlenecektir. Anadolu'da Öss sınavlarında ilk 10'a giren çok öğrenci var. Onlar ne şartlar altında, kim bilir nasıl çalışıyorlar. Yoksulluk, parasızlık ve çaresizlik içindeler ama yine de vazgeçmiyorlar. Eğitimde eşitlik çok önemli. Kolejde okuyan öğrencilere verilen imkanlar Anadolu'daki kardeşlerimize de verilmeli.

"Az okuyan bir toplum varsa, o da biziz"

Parçalarınızda sıkça insani değerlerden uzaklaşmayı eleştiriyorsunuz. Sizce maskelerle gezmelerinin sebebi ve çözümü nedir?

Ceza: Gençleri bugün en çok televizyonlar zehirliyor. Çocuklar bile izledikleri dizi karakterlerine bürünebiliyorlar. Örnek aldıkları model onlarda travmalara bile sebep olabiliyor. Örneğin Türkiye'de mafyaların fazla olması dizilere de yansıdı. Dizilerdeki olaylar da gerçek hayata yansıyor. İnternet de çok fazla iyi amaçla kullanılmıyor. İnternetin kölesi haline gelebiliyor gençler. Zaman o kadar kıymetli ki, bunun farkında varmaları gerektiğini anlatmak lazım. Dünya genelinde az okuyan bir toplum varsa, ne yazık ki o da biziz. Türkiye genci böyle olmamalı, böyle kalmamalı. Zaman hızla akıp geçiyor. Bakın 2009 yılı da geldi. Artık insanlar değil, ülkeler kendilerini yeniliyor. Vurdum duymaz bir toplum olmaktan çıkmamız gerekmekte.

Sizce sanatçının topluma karşı sorumlulukları nelerdir?

Her toplumda sanatçılar örnek alınan insanlardır. Yaptığımız her olumlu ya da her olumsuz iş insanlarca taklit ediliyor. Bu yüzden sanatçı yaptıklarına ve söylediklerine çok dikkat etmelidir. Benim de bazen hatalarım olabiliyor. Kendi hatalarımı yine kendim fark ederek düzeltme yoluna gittim. Gençler bizim yaptığımız hatalardan ders çıkarsınlar. Sanatçıların sözü bana göre politikacılarının sözünden daha değerli. Çünkü her sanatçı toplumun lideri konumundadır. Biz her şeyden önce Türkiye'de ayrımcalığa karşıyız. Alevi, Kürt, Çerkez, Laz hepimiz kardeşiz. Tarihten bu yana da hep böyleydi zaten. Çanakkale Savaşı'nda tek yumruk değil miydik? Biz mesela üç göbek İstanbulluyuz. Ondan önce Çankırı'daymışız ve soyadımız Sarımehmetoğlu olarak geçiyormuş. Ailemden 1915 Çanakkale Savaşı'nda 7 şehit verdiğimizi biliyorum. Bu yüzden her zaman söylüyorum, bu topraklar hepimizin.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://cezayben.yetkinforum.com
Fulya
Administratör
Administratör
Fulya


Mesaj Sayısı : 282
Kayıt tarihi : 02/08/09
Yaş : 31
Nerden : İstanbul

Ceza (Yerleşke) Empty
MesajKonu: Geri: Ceza (Yerleşke)   Ceza (Yerleşke) Icon_minitimePaz Ağus. 02, 2009 11:01 pm

"System of A Down'ın yaptığı tarihi çarpıtmak!"

Bildiğiniz gibi "System of A Down", Mayıs ayında Rusya'da düzenlenecek Eurovision için, Ermeni soykırımı iddiasıyla ilgili bir parça yapacaklarını açıkladı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

"System of A Down" grubunun yaptığı, tarihi bir şekilde yanıltmaktan öte değildir. Popüler kültürün tepesinde olan bir organizasyonda çıkıp da tarihi çarpıtmak büyük bir insanlık suçudur. O zaman her millet yalan yanlış belgelerle birbirlerini karalar. İpin ucu da kaçar. Bu bakımdan bana göre sorunu olan milletler kendi tarihçileriyle ve varsa ellerinde belgeleriyle bi araya gelir, her şeyi sonuçlandırır. Benim Üsküdar'da Ermeni çok fazla arkadaşım vardı ve ben hiç biri ile böyle bir sorun yaşamadım. Onlarla gayet de iyi geçiniyordum. Ne onların ne de benim onlarla bir sorunum oldu. "System of A Down" grubuna benim bir müdahalem olamaz ama ben zaten parçalarımda hep birleştirici etmenleri ön planda tutuyorum. Hepimiz yıllar önce nasıl ki birlik ve beraberlik içindeydik, bugün de öyle olmalıyız.

Kız kardeşiniz Ayben, besteleriyle ilgili size danıştığı ya da sizin bestelerinizi eleştirdiği oluyor mu?

Ayben kendi bestelerini çoğu kez kendisi besteler ve daha sonra bana dinleterek fikirlerimi sorar. Ben de o anda bestesinin olumlu olumsuz taraflarını açık ve net söylerim. Tabi ki kendi bestelerimde bezen kardeşim Ayben, "Çok sert olmuş abi sözler" diyerek görüşlerini bildirir.

Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın en güçlü devletlerinden biri olması için hedefi olan bir nesil oluşturmak amacıyla yola çıktı! Türkiye'yi yazılmış senaryoların figuranı değil, kendi değerleri üzerinde yükselen dünyanın en güçlü devletlerinden biri olarak görmek isteyen bir grup! Sizden bu gruba vermek istediğiniz bir mesaj bekliyoruz.

Dilerim Türkiye 2023 yılında dünya üzerinde en iyi konumda bir ülke olur. Bunun için gençlerin bir hedef sahibi olması gerekir. Gençlerin aydınlık düşünüp, kendi sorumluluğunu en iyi şekilde yerine getirmesi gerekir. En büyük yol göstericiler pekala öğretmenler. Yeni nesil onları eseri olacaktır. Öğretmenler ne kadar iyi gençler yetiştirmeyi başarırsa memleketimiz Türkiye de o kadar güçlenir ve aydınlanır.

Bize de bu yakışır.

Online: www.yerleske2023.com
Röportaj: Metin SOYLU
Fotoğraf: Fatih SURMAZ
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://cezayben.yetkinforum.com
 
Ceza (Yerleşke)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Ceza Sahası
» Ceza Workshop
» Ceza ft. Da Poet - Son Söz
» tek kelimeyle CEZA...?
» Ceza - Sihirli Bir Değnek

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
CeZaYbEn :: Ceza Hakkında Herşey :: Ceza Haberleri (Basından)-
Buraya geçin: